BÜYÜ BELİRTİLERİ
  • KİŞİSEL BÜYÜ BELİRTİLERİ

– Uyuyamama, uykudan ani uyanma ve korkmalar,

– Rüyalarda anlamsız varlıklar ve sıklıkla kedi, köpek, keçi, akrep, yılan görme,

– Uyku sırasında dişlerin kilitlenmesi,

– Eskiye oranla artan halsizlik, bitkinlik, yorgunluk,

– Sabit olmayan şekilde gezinen vücut ağrıları ve uyuşmalar,

– Tıbben çözülemeyen boyun ve baş ağrıları,

– Takip edilme hissi,

– Yalnızlıktan korkma ve aynaya uzun süreli bakma,

– Eskiye oranla sinirlilik,

– Sürekli konuşma sesleri duyma,

 

 

  • AİLE, İŞ VE TOPLUMSAL BÜYÜ BELİRTİLERİ

– Sürekli yalnız kalma ve ortamlardan uzaklaşma,

– Aile ve yakınlarına düşmanca davranma,

– Eşten – sevgiliden soğuma, uzak ve mesafeli durma,

– Cinsel isteksizlik ve fonksiyon bozuklukları (tıbben izah edilemeyen)

– Bir kişiye aşırı bağlanma ve her türlü olumsuzluğa rağmen kopamama,

– İş ve rızk anlamındaki sorunlar, başarısızlık,

– Evlenememe ve sürekli ayrılma sorunları,

– Dini kurallara karşı direnme ve ibadette zorlanma,

  • KADINLARIN ŞİKAYETLERİ

1- Ümmü-s sübyan .. (Kadınların Korkulu rüyası) hamilelik döneminde çocuğun henüz ceninlik aşamasında oluşmasını önleyen durum, hamile kalamamak…

2- Nişanlılıkta başlayan, bazen evliliğe kadar bazen de evlilikten sonra da devam edebilen ağlamalar, boğucu sıkıntılar, bayılma ve baygınlık türü kendinden geçmeler, kabuslu

rüyalar, korkmalar, yalnız kalamama, hayal görmeler…

3- Loğusalık döneminde irkilmeler, korkmalar, ani bayılmalar, ağlamalar…

4- Nişanlı ya da evli iken, eşiyle hiç bir sorunu olmadığı halde gördüğü bir insana karşı (tanısın tanımasın) inanılmaz duygu ve istekle bağlanmak ya da bağlandığını zannetmek… Bu sorun evli ve nişanlı olmayan insanlarda da gözlenmekle beraber  “Yıldırım Aşkı” tanımlaması onların fazla üzerinde durmamalarını sağlıyor…

 

  • ERKEK VE KADINLARIN ORTAK ŞİKAYETLERİ

1- Ani bayılmalar…

2- Sonradan oluşan kekemelikler…

3- Bir türlü temizlendiğine inanmadığınız uzuvlarınız… (Eller ve ayaklar gibi)

4- Sara türü rahatsızlıklar…

5- Evlilik teşebbüslerindeki başarısızlıklar; nişan ya da hiç o aşamaya gelememek… (Kısmetin bağlı olması)

6- Cinsel isteksizlik… (Normal yaşlarda olunmasına rağmen gücün azalması ya da bitmesi)

7- Uykusuzluk… (Bir türlü uyuyamamak ya da uykuya doyamamak)

8- Eşlerin birbirlerinden soğuması ve nefrete dönen ilişkiler… (aslında hiç bir neden yokken)

9- Eşlerin birbirlerini aldattığı varsayımları… (kendi kendilerini yiyip bitiren, rahatsız edici kıskançlıklar)

10- Ani ve aşırı korkmalar…

11- İnsan tipinden farklı değişik ve korkunç kişiler görmek ya da gördüğünü hissetmek…

12- Aynı rüyayı ya da kabusu peş peşe görmek ve etkisinden kurtulamamak…

 

 

 

  • BENDE BÜYÜ VAR MI

“Bende büyü var mı?” sorusuna cevap arıyorsanız, işte belirtileri…

1) Aşk’ta her şey çok iyi giderken birden ilişkiniz bıçak gibi kesildi ise!

2) İşinizde başarılısınız fakat ne yaparsanız yapın, olması gereken olumlu sonuçları maddi olarak alamıyorsanız!

3) Eşiniz artık size dokunmak, hatta görmek dahi istemiyor. Sizi şeytan gibi görüyor ya da eski ilgisi ve davranışları tamamen değişti ise!

4) Mutlu ve huzurlu olamıyorsanız sürekli baş ağrısı, iç sıkıntısı, ani panik ataklar, şüphecilik, yalnızlık hissi, kimseye güvenememe, uyku düzensizliği, banyoda gözlerinizi kapalı tutmaktan korkuyorsanız!

ÜZERİMDE BÜYÜ  VAR DİYORSANIZ veya BU DURUMDAN ŞÜPHELENİYORSANIZ ZAMAN KAYBETMEDEN 

ABDULKADİR HOCA İLE İLETİŞİME GEÇİN

 

 

 

YAPILAN BAZI BÜYÜLER VE AMAÇLARI

İslam’da büyü yapmak, tıpkı fal bakmak gibi açıkça haram kabul edilir. Bazı Hanefi alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, tahsilini helal görmüşlerdir

Büyü için dinden çıkma, mürted olma ve hidayetten sonra delaleti seçme dememiz isabetli olur. çünkü büyü yapan, yaptıran ve onlara yol gösteren her insan büyük günah işlemiş olur.

1:AŞK BÜYÜSÜ : (kaşık büyüsü ) Aklını kiraya vermiş sevdiği kişiyi kendine bağlamak için bu yolu seçmektedir. Büyücü, iki kaşık eline alır bir kaşığın üzerine kadının diğer kaşığın üzerine erkeğin ismini yazarak  bu işlemi gerçekleştirmektedir. unutmamak gerekir ki bu şekilde büyü yolu ile gerçekleşen birleşmeler sonradan eşlerin aşırı geçimsizliği sebebi ile tekrar bozulmaktadır. bu işlerde hayır aramamak lazım

  • 2:DOMUZ KANI VEYA YAĞI BÜYÜSÜ: domuz kanını veya yağını  evin iç tarafına yada kapı girişine dökerek bu işlem gerçekleştirilir. bu büyü evde huzursuzluk çıkarmak için yada karı kocayı birbirine düşürüp karı kocayı birbirinden ayırıp  yuvayı dağıtmak için yapılır.
  • 3:İNSAN SAÇI İLE YAPILAN BÜYÜLER: kişiye ait saçla yapılan büyüler çok etkili olmaktadır. bu yüzden kara büyülerin çoğu bu şekilde yapılmaktadır. saç büyüsü kısmet bağlama yada kişiyi sevdiğinden ayırmak için yapılır. bu büyü , kısa sürede kişinin davranışlarının değişmesine sağlayabilir. Büyünün etkisi altına girdiği andan itibaren kişinin ruh hali değişir ve saçma sapan davranışlar sergilemesi kaçınılmaz olur.

  • 4:SABUN BÜYÜSÜ: sabun büyüsündeki maksat kişinin ölümüne sebep olmaktır. hazırlanan büyü güneş altına veya akan bir suya bırakılır veya bir kuyuya bırakılarak büyü yapılan kişinin sabun gibi eriyerek ölmesi istenir. Büyü yapılan kişide günden güne erime, zayıflama ve kasılmalar başlamaktadır  özellikle kişinin kendini yalnızlığa terk etmesi ve insanlardan soyutlanması gözlenmektedir. adeta kişi cümle yerindeyse yaşayan ölü gibi olur.

  • 5:İĞNELİ MUM  BÜYÜSÜ: iğneli mum büyüsü de ayrılık için yapılan büyüler arasında yerini almaktadır.  Muma saplanan iğneler düştükçe evli bir kişiye yapılırsa eşini ve ailesini düşünemez hale gelir. Erkek karısını kadınsa erkeği düşünemez hale gelir ve sadece ayrılığı düşünür. Bu tür bir büyüye maruz kalan kişi büyünün etkisiyle hareket etmektedir etrafındaki kişiler ise olup bitene bir anlam veremez.

  • 6:AT NALI BÜYÜSÜ: bu büyü türü kara sevda büyüsü demek isabetli olacaktır. çünkü bu büyüye maruz kalan kişi artık kim için bu işlem yapıldıysa o olmadan düşünemez aklı fikri sürekli o kişide olur. genelde bu büyü türünü evli olanlar eşlerinin kendisine bağlamak için yaparlar. bu yapmaktaki amaç karı veya kocanın kendisinden başkasını görmemesi ve (haşa) kendisine kul köle yapmak istemesi. Kardeşlerim unutmayan ki bu büyüyü yapan kişi yuvasını geçice bir süreliğine kurtarmaya çalışsa da ileride çok daha kötü şeylere sebebiyet vermektedir. Hem de bu ve bu tür büyüyü yapan kişiler şeytana dost allah’a düşman olmuştur.

  • 7:YUMURTA BÜYÜSÜ: yumurta büyüsü çok farklı alanlar için kullanmak mümkündür. Yumurta büyüsü belirli bir şeytanla veya süfli cinin ismiyle yapılır ve ondan yardım istenir. şeytan ona yardım ediyor gibi görünse de aslında onun ahiretini mahfetmek için tüm gayretiyle çalışır. Misal zengin olmak için yapılan bir yumurta büyüsü görünürde maddi zenginliği getirse de onu haram yollardan getirmesi kaçınılmazdır. unutmamak gerekir ki  hangi iş olursa olsun önemli olan çokluğu değil bereketidir.

  • 8:YILAN BÜYÜSÜ: kim için yılan büyüsü yapılıyorsa bu kişinin ismi arapça olarak bir kağıda yazılır. yazma esnasında birtakım şeytani okumalar davetler yapılır. yılanın hangi parçası kullanılacaksa kağıdın üzerine o parça konulup muska tarzında ve yahut başka metotlarla sargılanır.ve bir yere gömülür.  peki bu işlemden maksat nedir. Bu işlemden maksat kişinin eşine veya sevdiğine yılan gibi görünmesini sağlamaktır. yani bir nevi buda bir tür ayırma büyüsüdür.

  • 9:ÖLÜ TOPRAĞI BÜYÜSÜ: henüz yeni vefat etmiş bir kişinin mezara defnedildikten hemen sonra  alınan toprakla yapılan bir büyüdür. Bu büyüyü yapacak olan kişi ölü defnedildikten hemen sonra bu topraktan bir miktar alır ve bu toprakla kişilerin ayrılmasına , ölümcül hastalanmasına veya zarar etmesini hedefleyerek yapılan bir kara büyü çeşididir.   ( lütfen ölülerinizi defnettikten sonra hemen mezar başından ayrılmayın en az 2 saat kadar bekleyin kötü niyetli insanlar sizin ölülerinizin toprağını pis işlerine alet etmesinler) önemli not: sizin ölülerinizin toprağından alınıyor diye illa size büyü yapılacak diye bir şey yok o alınan toprakla herhangi birine büyü yapılabilir.
  • 10:EŞEK DİLİ BÜYÜSÜ: bir kişinin dilini bağlamak , yani denilenlere itirazı olmasın diye yapılan bir büyü çeşididir. bu büyü için ölü eşek dili kurutulur ve yılan büyüsünde olduğu gibi bazı şeytani okumalar yapılır fakat yılan büyünden farkı şudur yılan büyüsü gibi herhangi bir sargıya sarılarak bir yeme gömülmez,  Eşek dili büyüsü bir şekilde yemeklere veya başka şekilde hedef alınan kişiye yedirilerek yapılır.

kıymetli kardeşlerim yukarıda bazı büyü çeşitlerini ve sonuçlarını yazmamızdan kastımız yapılan büyülerin kişiler üzerindeki durumunu göstermek içindi. Şunu kesinlikle unutmayın ki bir büyünün gerçekleşmesi için ya şeytanDAN yada  sufli cinlerden yardım almadan büyünün yapılmasının imkanı yoktur. sizin de gördüğünüz gibi büyünün hiçbir masum tarafı yoktur bu tür şeylere kesinlikle meyletmemek ve tevessül etmemek gerek.

onlarca belki de yüzlerce büyü çeşidi var. Büyülerin genellikle yapılış amaçlarına baktığımızda ya ak büyü olarak adlandırılan bir araya getirme, aşık etme, kazanç  sağlama  veya kara büyü dediğimiz  kişileri ayırma zarar ettirme hatta ölümcül hastalığa düşürmek için yapılan büyülerdir. Hangi büyü olursa olsun büyünün  akı – karası olmaz  hangi şekil ve niyetle yapılırsa yapılsın  büyü  kişiyi allah’a düşman şeytana ise dost eder şeytana dost olanın varacağı yerde şeytanla beraber cehennem ateşidir.

Rabbim bu tür işlere bulaşmaktan  yapan ve yaptıran kişiler olmaktan cümlemizi muhafaza etsin. şunu samimiyetle belirmek istiyorum ki bu güne kadar yüzlerce belki de binleri aşan vakalarla karşılaştım  büyünün hiç kimseye bir faydasını görmedim ,gördüğüm tek şey göz yaşı !!!

ÜZERİMDE BÜYÜ VAR DİYORSANIZ veya BU DURUMDAN ŞÜPHELENİYORSANIZ ZAMAN KAYBETMEDEN 

ABDULKADİR HOCA İLE İLETİŞİME GEÇİN

BÜYÜ NEDİR

 

İslam’da büyü yapmak, tıpkı fal bakmak gibi açıkça haram kabul edilir. Bazı Hanefi alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, tahsilini helal görmüşlerdir.

İslam dünyasında büyü bazen İlm-el Havass adı altında okutulmuş, bazen de salt kişisel menfaatler amacıyla ve insanların aleyhine kullanılan ve adına sihir ve büyü denilen ve kınanan şekliyle kullanılmıştır. Buna göre tanımlar ve lehte ve aleyte sözler de çeşitlilik göstermiştir.

Ahmed b. Mustafa Taşköprüzade’nin Miftâh es-Seâde ve Misbâh es-Siyâde adlı eserinde büyü şu şekilde tanımlanır: “Büyü, evrensel münasebetleri, yıldızların pozisyonlarını ve bunun dünyevi olaylarla alakasını, yani tabiat alemini hususi bir bakış açısı ile inceleyen ve bu terkibin neticesi, nadir tesirler ve harika sırlar ile bunların kaynağı olan nedenleri araştıran ve ortaya çıkaran bir ilimdir.”

Taşköprüzade büyüyü dört çeşide ayırır; Hintlerin ruhların temizlenmesi yöntemi, çeşitli güçlüklere maruz kalınan Nabatilerin yöntemi, “kainatın ve kevkeplerin ruhanilerinin teshir edilmesi ile ilgili” Yunan yöntemi ve müphem isimlerin, formüllerin, cinler üzerinde etkisi olan meleklerin kullanıldığı İbrani, Kıpti ve Arapların metodu. Kayda değer diğer bir nokta ise kullanılan ve önerilen tılsım sembol ve reçetelerin yüzlerce yıllık geçmişi olması, çoğunun kasti veya kasıtsız aktarım hatalarından ötürü etkisini yitirmesidir.

İslam literatüründe sihir, tılsım, gözbağcılık, rukye, nazar, cifr, ifha, simya, nücum, kehanet, falcılık, düğümcülük kavramları hakkında bilgi verilmektedir. Kur’an’da sihir küfür sayılır (Bakara:102), büyü yapanlar yerilir (Taha: 69, Yunus:77). Bakara suresinde (102) Harut ve Marut kıssası anlatılır. Bunlar iki melek veya insan olup, büyü bilgisi verilmiş, onlar bilgileri insanlara öğretmiş, şeytan ve cinler bu bilgileri alarak kullanınca başlarına azap indirilmiştir. İslam peygamberine düşmanları tarafından büyü yapıldığına ve büyüye karşı Felak ve Nas surelerinin indiğine inanılır.

 

 

İslâm dini, sihirle uğraşmayı büyük günahlar arasında sayarak yasaklamıştır (Buhârî, Tıb, 48 [ 5764]). Kur’ân-ı Kerîm, sihirle uğraşanların âhirette nasibi bulunmadığını ve onların şerrinden Allah’a sığınılması gerektiğini ifade etmiştir (el-Bakara, 2/102; el-Felak, 113/4). Zira şeytan, cinler, ruhlar ve yıldızlar gibi varlık veya nesnelere Allah’ın kudreti üstünde bir güç nispet eden, onlarda olağanüstü bilgi ve güç iddiası varsayan bütün sihir türleri, İslâm’ın tevhid ve tevekkül inancına aykırı olup kişiyi şirke kadar götürebilmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde, o günkü uygulamalardan biri olan düğüm yapıp sonra ona üflemek suretiyle sihir yapanların şirk koşmuş olduklarını ve nazar gibi etkilerden korunmak amacıyla bazı nesnelere sığınanların, Allah’ın yardımından mahrum kaldıklarını beyan etmektedir (Nesâî, Muhârebe, 19 [4084])

Büyü için dinden çıkma mürted olma hidayetten sonra delaleti seçme dememiz daha isabetli olur. çünkü büyü yapan da yaptıranda onlara yol gösteren her insan büyük günah işlemiş olur ve küfre düşer.

 

Kıymetli kardeşlerim bilindiği gibi elmas ve kömürün aslı karbondur. Ancak biri belirli bir işlemden sonra elmas diğeri kömür oluyor. Aynı şekilde insanlarında aslı birdir. Bütün insanlar aynı maddi ve manevi uzuvlar ve ruhla donatılmıştır. ancak bunların doğru yahut yanlış kullanılmalarıyla insan arasındaki farklılıklar ortaya çıkmaktadır. maalesef, toplumuzda elmas karakterlilerin yanı sıra kömür karakterlilerde mevcuttur. Kendilerini çok az bir dünya menfaati karşılığında seytana köle olarak teslim eden bu ( kömür karakterli insanlar ) büyücü ünvanıyla insanların içine karışıp insanlara zarar verebilmek için tüm güçleriyle çalışmaktadırlar. Bunun neticesinde nice insanlar işlerinden iflas etmekte , niceleri hastalıklarla boğuşmakta niceleri de huzurlu olan yuvalarını bir daha görememektedir.(rabbim bizleri her türlü sihir büyü ve musallattan muhafaza etsin) şunu da unutmamak gerekir ki yapılan her büyü tutar yada tutacak diye bir şey yoktur. manevi olarak kendimizi muhafaza ettiğimizde bizlere yapılan büyülerin tutma olasılığı çok düşmektedir.

 

Kıymetli kardeşlerim Eskiden beri sihirler , büyüler ve cinler vardır. Bunlar bazen insan vücuduna nüfuz eder. Onlardan korunmak için belirli metotlar kullanılır. Oysa sihir ve büyüden korunmak için bilinçsiz yapılan işlemler insana  faydadan çok zarar vermektedir.

 

Öncelikle sihir büyü ve musallatın belirtilerine bakmak lazım eğer bizlerde bu belirtiler varsa işin ehli ( metafizik uzmanı yada havas hocası ) kişilere müracaat etmemiz gerekmektedir.

kesinlikle şunu unutmamak lazım bu ilim tıptan ayrı düşünülemez bizlere müracaat eden danışanlarımızın çoğunda halk diliyle hocalık değil doktorluk sıkıntılar bulunmaktadır.. bu tür kişileri iyi bir psikiyatri doktoruna yönlendirmek gerekmektedir. Aksi taktirde hasta daha da hastalanmaktan kendini kurtaramaz.

ÜZERİMDE BÜYÜ VAR DİYORSANIZ veya BU DURUMDAN ŞÜPHELENİYORSANIZ ZAMAN KAYBETMEDEN

ABDULKADİR HOCA İLE İLETİŞİME GEÇİN