Nazar

                                                                                                                                                       

   NAZAR NEDİR

Arapçada “bakış, fikir, düşünme, mülahaza, niyet, dikkat, iltifat, teveccüh” olarak kullanılan nazar, Türkçede anlam değişikliğine uğramış ve “Ayn = Göz” kelimesi karşılığında kullanılmaya başlanmıştır.

Nitekim Araplar, göz değmesi için “İsabet’ül-ayn” tabirini kullanırlar. Nazar kelimesi Türkçede “Kem Göz” anlamına gelmekte “nazara gelme, nazara uğrama, nazar değme ve nazar etme “şeklinde kullanılmaktadır.

Bu noktada insanın yaradılışı özelliği, dış dünyayla iletişimi kuran gözlerin elektromanyetik ışınlar yolladığı dalga boyu, radyo dalgalarıyla enfraruj (kızılötesi) dalgalar arasındadır.

Nazar, bilerek ya da bilmeyerek, düşünce yoluyla gönderilen bu enerjilerin uyum sağladıkları her şeyin üzerine sinmesi ve etki etmesidir. Bu enerjiler, “Negatif” (olumsuz) olduğu gibi, “Pozitif” (olumlu) de olabilir. Örneğin, çok sevdiğiniz bir kimseye yönelttiğiniz sevgi dolu düşünce enerjisi, onun “AURA” sında (insan, hayvan ve bitkilerin çevresinde oluşan ışın duvarı, ışıklı haleler) koruyucu bir form oluşturur.

Demek ki nazar; bir kişinin diğer bir kişiye iyi veya kötü yönde etkide bulunması demektir. Düşünce yoluyla beynimizden, bilinç altımızdan çevreye çeşitli güçte tesirler yayarız. Bu enerjiler bizim istek ve niyetimize göre türlü şekilde etkiler yaratırlar

KUR’AN-I KERİM’DE NAZAR

Kur’an-ı Kerim nazardan söz ederken açık ve kesin bir hüküm bildirmemekte, buna karşı hadisler, kesin bir ifadeyle nazarın gerçek olduğunu bildirmekteler.

“Ümmetimin başına gelen musibetlerin üçte biri nazar değmesindendir.” (C. Sağir: 1315)

Hz. Aişe (R.A.)’dan rivayet olunduğuna göre Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuşlardır; “Nazardan Allah’a sığınınız, çünkü nazar (göz değmesi) haktır (gerçektir)”.

 

İbn Abbâs’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Nazar (Göz değmesi) gerçektir. Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı nazar onun önüne geçerdi…” (Müslim, Selâm, 42)

Ebû Hüreyre’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kim düğüm yapar sonra ona üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirk koşmuş olur. Kim de (kendisini koruması için nazarlık ve benzeri) bir şey takarsa, o taktığı şeyin korumasına havale edilir.” (Nesâî, Muhârebe, 19)

İslamda göz değmesi (nazar) vardır. Ancak, nazar boncuğu takmak batıl inançlardan sayılmıştır. Nazar kavramının psikolojideki ifadesi psikokinezidir. Nazar olayında iyi niyet ve yoğuşmaya göre alıcı ile verici uçlardan geçen bir “ark” oluşmaktadır. Gıpta, övünme, imrenme gibi dostça duygular, hatta ebeveynlerin; çocuklarına sevgisi, Nazarın küçük dozda uğratma sebebidir. Nazara uğrayan kişi, çok sık esner ve sıkılır. Asıl uğursuz nazar, “haset” duygusundan gelişir. Bu duyguda, düşmanlık, kin ve intikam mevcuttur. Nazarın dozajında bu haset duygusunun şiddeti çok önemlidir. Haset duygusu ne kadar şiddetli olursa, Nazarın gücü de o kadar şiddetli olur.

NAZAR’IN ETKİSİ

Nazar oldukça güçlü bir enerjidir. Bu enerji fiziki hiç bir etki olmadan bir vazoyu kırabilecek kadar güçlü olabilir. Eğer bu enerjileri alan kişi negatif düşüncelere açıksa, nazar etkisini olumsuz yönde gösterir. Bu yoğunlaştırılmış bir enerjidir. Nazar, düşünce enerjisinin harekete geçerek, konsantrasyon yoluyla karşı tarafı etkilemesidir. Fakat bu çoğu kez farkında olmadan yapılır.

Parapsikoloji dilinde “Psikokinezi” denilen nazar, bir tür büyülemedir. Baktığımız kişilerden veya eşyalardan çok defa gözlerimizi alamadığımız olur. Gözler rûhi fonksiyonları ve beyin gücünü en rahat ve en tesirli şekilde kullanabildiğimiz organlarımızdır. Bilim adamlarının da tespit ettikleri gibi göz yoluyla bir çeşit hipnoz olayı gerçekleşmektedir. Yılan; fareyi, kuşu ve diğer avlarını böyle yakalar. Gözlerinden gönderdiği zehirli ışınlar yoluyla avının beyin fonksiyonlarını bozmakta ve talihsiz av, bir anlık göz göze gelmenin bedelini hayatıyla ödemektedir.

İşte aynen insanlar için de geçerli olan bu husus, göz yoluyla karşı tarafa zarar verebilmektedir. İnsan özellikle kıskançlıkla ve kötü niyetle, yani kem gözle bir şeye baktığı zaman daha çabuk zarar verebilir. Bu yüzden kişinin beğendiği bir şeye ısrarla bakması halinde ona “Maşaallah; Allah dilemezse hiç bir şey olmaz” veya “Barekallah; Allah’ın bereketi üzerine olsun” demesi tavsiye edilmiştir.

 

 

ÜZERİMDE NAZAR VAR DİYORSANIZ veya BU DURUMDAN ŞÜPHELENİYORSANIZ ZAMAN KAYBETMEDEN 

ABDULKADİR HOCA İLE İLETİŞİME GEÇİN